Çin in başkenti Pekin(Beijing),kuzeydeki başkent demek.21 milyonluk nüfusu ile ülkenin 3.büyük şehri konumunda.M.Ö kurulan bir şehir.Ancak ilk büyük şehir olarak 9.yüzyılda kurgulanmıştır.Başkent olarak ise Moğol hükümdarı Kubilay Han tarafından 1200 lü yıllarda planlanmıştır. Dikdörtgen bir şehir planı var.Şehrin büyümesi de bu dikdörtgen plan üzerinde devam etmektedir.Şu an 4.ring inşa ediliyor.Hava kirliliği ciddi bir sıkıntı olarak ortaya çıkıyormuş.
Genelde cam olmakla birlikte farklı mimaride yüksek katlı binalar, geniş caddeler dikkat çekiyor.Caddeler temiz,trafik bu nüfusa göre çok yoğun sayılmaz.Araçlar genellikle yeni model.
Panaromik bir şehir turundan sonra ,ilk proğramımız bir sirk,akrobasi gösterisiydi.Daha doğrusu içinde motosikletlerle yapılan gösterilerden tutunda, jimnastik benzeri dans gösterilerinin olduğu karma bir gösteri sanatları . Etkleyici bölümleri vardı.Ama uykusuzluk ve yorgunluktan göz kapaklarımızı zaptetmekte zorlandığımız anlar oldu. Akşam olmuştu.
Otele gitmeden akşam yemeği için yerel rehberimizin ayarladığı restorana gidiyoruz.Her ne kadar yediğiniz içtiğiniz sizin olsun,bize gördüklerinizi anlatın desenizde ,Burada daha sonraki günlerde de aynısını gördüğümüz yemek kültüründen biraz bahsetmek gerekir diye düşünüyoruz.Çin de restoranlar genellikle zemin katlarda değil yukarı katlarda.10 kişilik yuvarlak masalar,masanın üzerinde mekanizma ile dönen cam bölüm.Dönen camlı kısma bütün yemekler konuyor herkes döndürerek istediği yemeklerden servis tabağına alıyor. Güzel bir sistem.yemeyeceklerinden almıyorsun ya da az bir miktar alıp tadına bakıp ona göre alıyorsun.
Haşlanmış ve sonrasında yağa batırılmış sebzeler canlı ve pırıl pırıl gözükmekte,et , tavuk ve balık çeşitleri,Su ve içinde biraz sebzeden yapılan çorbalar çok sağlıklı gözüküyor.Tabii ki demirbaş pirinç pilavı. Ama lapa şeklinde. Bizden biraz farklı. Et ve tavuk dışındakilerden az miktarda da olsa tattık.bazılarını sevdik, bazıları damağımıza uymadı.Yemeğin en dikkat çekici yönü sofrada tuz ve ekmeğin hiç olmaması. Tavuk ,balık ve eti tatlı ketcap ile sunmalarını saymazsak,Çin de hiç tatlı da görmedik.Yine normal serviste çatal,kaşık ve bıçak bulunmamakta,iki çubukla yenmekte yemekler çubuk ile... Çorbalar ise servis tabağının yanına konan küçük kaselere doldurularak içilmekte.Yine dikkat çeken bir husus daha yemeğe başlarken porselen demlikte gelen yeşil çay.Bir de başka içecek olarak kola,gazoz ve su dan birini tercih etme hakkı veriliyor.Amerikan kolası ve gazozu adeta bütün restoranlarda su yerine içiliyor.
Seyahat boyunca gördük ki bütün gezilecek yerler,buralarda kalınacak,süreler ,restoranlar,bu restoranlarda alınacak yemek menüsü bile yerel rehberin tasarrufundaymış.Biz de bu sebeble gelen menü içinden yiyebildiklerimizi yemeye çalışarak seyahata devam ettik.Bu proğram dışına bir kez ,ısrarlarımızla Pekin de bir öğle yemeğini Uygur Lokantısına giderek çıkabildik.Helal yazısı da bulunan bu lokantada rahat rahat et yemeklerinin de tadına bakabildik.
Otele vardığımızda yorgunduk.odalarımıza geçtik.
İkinci günümüz erken kahvaltı ile başladı.Açık büfe kahvaltı da maalesef yumurta ve meyveler dışında pek bir şey alamadık.ama yanımızda götürdüğümüz zeytin ve peynirle durumu idare ettik.Çin de zeytin görmedik.peynir de çok az bulunuyor.çay sıkıntımız olmadı.Çin ve çay ülkesi olmasına rağmen gönlümüzce bir çay içemedik.
Çin de geçerli para birimi Çin Yuanı.Burada otellerde de para bozuluyor.dışarısı ile aynı kurdan.Ama kişi başı bir seferde 200 dolardan fazla bozmuyorlar.Epey bir törenle resepsiyonda para bozdurduk.