Güney Afrika'da son gün

Ali SAKAL: Güney Afrika’da son gün… Danslarla uğurlandınız…. Nasıl bir duygu içinde uçağa bindiniz? 
 
Ahmet ÖZER: Oteldeki son kahvaltımızda, Torku kavurması katılarak sebzeli özel bir omlet hazırlattık. Zeytin ve peynirlemizle yaptığımız mükellef kahvaltıdan sonra Johannesburg a doğru yola çıktık. Uçağımız akşam 20:00 deydi. Yol üzerinde LESEDİ KÜLTÜREL KÖYüne girdik. Devlet teşviki ve özel sektör girişimi ile geniş bir alanda inşa edilmiş olan bu örnek köye girişte yerel giysiler içinde folklorik danslarla karşılandık. Başka turist gruplarıyla birlikte  otantik hava verilmeye çalışılan tribünlü bir alanda kısa bir videolu tanıtımdan sonra Güney Afrika’nın yerli büyük Zulu, Xhosa, Basotha ve Pedi kabilelerinin ayrı ayrı köyler içinde ev yaşamları tanıtılmaya çalışıldı. Sonra yine bu kabilelerin danslarından örnekler sunuldu.





Dünyada Afrika denilince akla gelen yarı çıplak insan görmemiş dağlarda yaşayan insanların yaptıkları danslar. Tabi ki bunlar sadece nostalji olarak ve turistler göstermek için salanlarda kalmış ve bizde orada gördük. Yoksa normal yaşamda böyle bir şey yok. Salonda da olsa yinede bu görüntülerden keyif almak değil ancak korkulacak nitelikteydi. Öğle yemeği yine bu tesis içindeki lokantada aynı ekip tarafından ikram edildi. Gruptakiler maşallah değişik hayvanların ve sürüngenlerin etlerinden tattılar, biz burada sadece soğan ve domates yiyebildik. 
 



Johannesburg’a geldiğimizde akşam olmak üzere idi. Büyük bir havaalanıydı. İşlemlerimiziz yaptırdıktan sonra hava alanını gezme fırsatımız oldu. İçerisindeki mağazalar kafelere bakıldığından Dünya standartlarında bir havaalanıydı. Kalkış saatine kadar vakit geçirmekte zorlanmadık. THY uçağımıza bindiğimizde kendimiz ülkemizde hissettik.  On saati aşkın yolculuk boyunca THY’nın kalitesini müşahade ettik ve o kaliteden istifade ettik. Bir sonbahar ikliminden sonbahar akşamından bindiğimiz uçaktan İstanbul’a gelip inerken sabah saat 06.00 idi ve güneş bir ilk bahar sabahına doğmaktaydı.  









Ali SAKAL: Ahmet Bey, Ali Bey, gezip gördüklerinizi ve hatta yiyip içtiklerinizi bizimle ve okuyucularımızla paylaştığınız için çok teşekkür ederim. 

Ahmet ÖZER - Ali CAN: Biz de çok teşekkür ederiz. Bir başka seyahatte buluşmak ümidi ile...